___AMERİKAN KOLEJİ ve BANDIRMA !

Yayınlama: 13.08.2023
A+
A-
____AMERİKAN KOLEJİ ve BANDIRMA !

BANDIRMA mıza, 3-5 yıldır bir ÖZEL AMERİKAN KÜLTÜR KOLEJİ açılması çabaları, ısrarla sürdürülüyordu. Sanırım neticelendi…
Bir 1 kişi ve yazı görseli olabilir
Bandırmanın kaderine… çizilen 1/100.000 ÇDP ve KIYI PLANLARI neticesinde, çehremiz değişiyor. Amerikan/İngiliz sermayesi yerli işbirlikçileri, araplar ile İsrail sermayesi… Türk Şirketleri ile beraber 48 milyon m2 idi, kıyı ile bu 60 milyon m2 yi geçecek, plan notlarında genişleme haklarını kullandıkları zaman da, 100 milyon m2 yi geçecek bir SANAYİ, bölgemize kuruluyor. AĞIR METAL-KATI ATIK KİMYA SANAYİİ ! Bilim adamlarına göre bu sanayii ile ortalama ömür, 40-45 yıla inecek !
Lafa geldi mi ; ATATÜRKÇÜ geçinenler de, bu planın bir parçası… Bu planlar çerçevesinde OSB kuruldu, Ticaret Odası ve karşı çıkabilme ihtimali olan siyasi parti ve STK lar, yandaş hale getirildi. Şimdi de AMERİKAN KÜLTÜR KOLEJİNİ tamamladık ve Türkiye için vatansever değil, ‘ DÜNYA VATANDAŞI ‘ yetiştirmek için bunlar kuruluyor.

Sömürü artık, topla tüfekle bir yere girip, orayı talan etmekle olmuyor. Planlarla, yasal uygulamalarla değişim gerçekleştiriliyor. Sadece silahlı işgal, birkaç ayda sonuç verirken, bu işgalde süre uzun… Kurbağa pişirme metodu ile, yavaş yavaş değişim gerçekleştiriliyor.

Eski uyarıcı yazılarım ortada… FULBRİGHT ANLAŞMASI… Yani ; Öğretilmiş Çaresizlik ! 27 Aralık 1949’da imzalanan bu anlaşma, ABD’nin eğitime önce ortak edilmesini, sonra da belirleyici olmasını sağlayacak bir anlaşmaydı. Bu anlaşma ile halen AMERİKAN ekipleri, TC Milli Eğitim Bakanlığında odaları var ve fink atıyorlar, biliyor musunuz ?

Bu anlaşmayı İPTAL etmeyen hiç bir siyaset, ben AMERİKANCI değilim diyemez. Ve, aradan geçen 72 sene içinde bu anlaşmayı kimse, gündem bile yapamadı. Rahmetli Ozan Arif’in dediği gibi, PLAN YAPILMIŞ PLAN ! ve plan tıkır tıkır yürütülüyor.

BANDIRMA AMERİKAN KOLEJİ ve ORTAK BAŞTAŞ TEMSİLCİSİ

Amerikan Kültür ve Baştaş’tan eğitim iş birliği
Hatırlayın İstanbul’un İşgalini… Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Anlaşması ile, Birinci Dünya Savaşı’nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından… Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920’de olmak üzere, iki kez işgal edildi. İşgalde direnenler değil, işbirlikçiler vatanseverleri teker teker öldürerek, ingilizlere yardım etmişlerdir. Keşke İNGİLİZ Mandasında kalsaydık diyen fesliler, hala içimizde cirit, hala aramızda ok atmaktadırlar.

Şimdi yaşadığımız enstaneler de gelecek Amerikan işgalinin temel atma törenlerinden başka birşey değildir.
Düşünsenize ; adı AMERİKAN, arkalarında ATATÜRK Portresi var ve öğretmeni diyor ki ; DÜNYA VATANDAŞI yetiştiriyoruz/yetiştireceğiz ! Bu söz için bile o okul şimdiye kadar kapatılmalı idi. Arkadaş, siz nerede ne yaptığınızın farkında mısınız ? 2 sene önce de yazıp uyarmıştım. https://www.gercekbandirma.com/ozel-amerikan-kultur-kolejleri?fbclid=IwAR1CL2rYesth0bwoR7zhrJkSBEu09E4phF9DJ9LRqSlCTl1bNAdtAtbUzSc
https://www.gercekbandirma.com/ozel-amerikan-kultur
Ben görürüm görmem… bilemem de ! Torunlarımıza ve Türk çocuklarına BAĞIMSIZ TÜRKİYE bırakmıyoruz, masallarla uyutulduğumuzu bile bile, İstiklal Savaşımıza ve Atatürk e ihanet ediyoruz ! Bu okullar da, tıpkı Rotary-Lions teşkilatları gibi, Osmanlı döneminde de vardı. Osmanlıyı bunlarla yıktılar, şimdi de ; Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini yıkmayı hedefliyorlar… Amerikan Koleji Bandırma ya, eğitimde çağ atlıyoruz martaval ve masallarıyla, Bandırmalıların sırtından para kazanan iş adamları tarafından ve AKMHP, İYİCHP nin gözetimleri ile kuruluyor, kuruldu. 700 de öğrenci bile vermişiz… Tanrı BANDIRMA yı Korusun! 13/08/2023 NOGAYTÜRK

**********************************************************************

FULBRİGHT ANLAŞMASI:———————————Öğretilmiş Çaresizlik !
27 Aralık 1949’da imzalanan bu anlaşma, ABD’nin eğitime önce ortak edilmesini, sonra da belirleyici olması sağlayacak bir anlaşmaydı.

1949, o tarihte ; M.Şemsettin GÜNALTAY Hükümeti vardı. Türkiye’nin demokratikleşme tarihi açısından, kritik bir zaman dilimini işaret eden 24 Ocak 1949-22 Mayıs 1950 tarihleri arasında görev yaptı. Liberal öğelerin baskın olduğu programıyla kendinden önce kurulan Cumhuriyet Halk Partisi hükümetlerinden, farklılık arz etmekteydi. Programında siyasal katılımın demokratik esaslara bağlanacağı, din-vicdan hürriyetinin ve basın özgürlüğünün sağlanacağına dair çeşitli vaatler yer almaktaydı. Günaltay Hükümeti, bu hedefleri büyük oranda gerçekleştirdi ve tek partinin katı politik paradigmasını yumuşattı. Demokrat Parti’nin varlığını sürdürmesinde ve 1950 genel seçimleriyle iktidara gelmesinde, Amerika ile ikili ilişkilerde rol oynadı…

Milli eğitim sistemini altüst eden, eğitimi ABD kültürünün hizmetine sunan bu anlaşma, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalanmıştır. Üstelik 152,5 Milyon dolarlık Marshall yardımı karşılığında !
Bilindiği gibi, 1947-49 yıllarında Sovyet tehdidine karşı; Türkiye’yi bölgede kullanmanın ilk adımı olan Truman doktrini ve Marshall planı çerçevesinde Türkiye’ye yaklaşık 152,5 Milyon dolar yardım yapıldı. Bunun 147,5 Milyon dolarlık bölümü hava, kara ve deniz kuvvetlerinin modernizasyonu için kullanılırken, 5 Milyon dolar kadarı yol yapım çalışmaları için ayrıldı. ”Ne var ki bu yardım adı altında verilen paralar ağır anlaşmaları da beraberinde getirdi. ABD, bizden en mühim kurumlarımızdan biri olan “eğitimi” istedi.

Bu anlaşma, ABD’nin eğitime önce ortak edilmesini, sonra da belirleyici olmasını sağlayacak bir anlaşmaydı. Anlaşmanın 1. Maddesine göre: Türkiye’de bir Birleşik Devletler Eğitim Komisyonu kuruluyordu. Komisyonun giderleri Türkiye’nin ABD’ye olan borcundan karşılanacaktı. ABD vatandaşlarınca yapılacak öğretim ve araştırma giderlerini de, biz ödeyecektik. Aynı ödeme durumu ABD’de eğitim görecek Türk öğrencileri de kapsamaktaydı. ABD, bize ödediği para ile kendi personelinin masraflarını karşılamanın yolunu da, böylece bulmuş oluyordu.
Ne yazık ki ; ABD bu yöntemi sadece eğitim alanında değil, medya ve STK dâhil birçok alanda kullandı ve hala kullanmaktadır.

Amerika Hükümeti, harpten sonra ordusu elinde kalan fazla malzemenin satışı için müteaddit devletlerle anlaşmalar yapmıştır.
İşte o gün korkunç bir biçimde eğitimi, maalesef ABD’nin hizmetine de sunmuş olduk. Kendi paramızla kendimizi bağımlı hale getiriyorduk. Milli eğitim sistemini CIA’ya bağlayan bu anlaşma ile ABD, ileriye dönük stratejik bir plan yapıyordu.

İsmet İnönü pişmanlığını şu cümlelerle ifade edecektir ama iş işten geçmiştir. “Hepsinin çevresinde uzman denen yabancılar dolu. İğfal etmeye çalışıyorlar. Başaramazlarsa işi sürüncemede bırakmaya çalışıyorlar. O da olmazsa karşı tedbir alıyorlar. Bir görev veriyorum sonucu bana gelmeden, Washington’un haberi oluyor. Sonucu memurlardan önce sefirden öğreniyorum.” “Böyledir bu işler, peygamber edasıyla size dünyaları vaat ederler. İmzayı attınız mı ertesi günü gelmişlerdir. Personeli gelmiştir, teçhizatı gelmiştir, üsleri gelmiştir. Ondan sonra sökebilirsen sök. Gitmezler. Ancak bu sorunun üzerine vakit geçirmeden gitmek gerek. Yoksa ne bağımsız dış politika ne bağımsız iç politika güdemezsiniz. Denediğinizde başınıza neler geleceği bilinmez…”

Komisyonun, ABD vatandaşı olan 4 üyesinden 2’sinin, elçilikteki CIA ajanları arasından seçildiğini söylememize gerek yok sanırım.

Bu komisyonun görevi, Türk çocuklarının ilk, orta ve lisede okuyacağı derslerin müfredatını yani programını belirlemekti.

Projenin mimarı, dönemin ABD başkanı Truman’ın meşhur doktrinini “eğitim ve kültür” alanında projelendiren kişi olan senatör William Fulbright’tı. 1946-1953 yılları arasında ABD Senatörü olarak görev yapan William Fulbright, daha çok Amerikan karşıtlığı yüksek ve yer altı kaynakları zengin olan Latin Amerika ülkelerine dönük projeleri ile bilinen sömürgeci bir isimdir.

Bugün, projenin başında kızı Harriet Fulbright bulunmaktadır. 2015 yılında Amerika dışındaki ilk Fulbright Enstitüsü’nün açılışına katılmak üzere Türkiye’ye gelen Bayan Fulbright, Hürriyet’e verdiği röportajda ; “Türkiye’nin anahtar bir ülke olduğunu biliyorum.” diyerek eğitimin önemine dikkat çekmişti. Bugün Fulbright komisyonu aktif bir şekilde işlerini rahatlıkla yürütüyor.

Fulbright anlaşmasından yıllar sonra, 1994 yılında eğitim dünyasına giren Milli Eğitim Geliştirme Komisyonu’nun 60 personelinden, 40’ı Amerikalı idi. Komisyonun başında da L. Cook isimli bir Amerikalı bulunuyordu. MEB Başdanışmanı ise Howard Reed idi.

Türkiye’nin ABD’ye bağımlılığı/teslimiyeti Truman Doktrini, Marshall Planı ve Fulbright Anlaşmasıyla olmuştur. Fulbright anlaşması aynı zamanda bir CIA projesi olan FETÖ’nün eğitim dünyasına açılan bir kapısıydı. FETÖ’yü ABD’ye yerleştiren ve yeşil kart almasında yardımcı olan CIA ajanı Graham Fuller aynı zamanda FETÖ’nün MEB’e çöreklenmesinde de aktif rol oynayan bir ajandı.

FETÖ daha bu tarihlerde, Özbekistan ve Kırgızistan’daki okullarında 130 kadar CIA ajanına yataklık yaptı. Türk okulları olarak bilinen okullar deşifre olana kadar, CIA’nın birer karargâhına dönüşmüştü.

Türk çocuklarının tarihi ve kültürel değerlerinden koparılması boşuna değildir. Bu ülkenin çocukları 70 yıldır çölde su arar gibi tarihlerini arıyorlarsa, bugün ülkemizin eğitim, kültür, sanat, mimari ve teknoloji alanlarında zayıf kalmasının nedeni ortadadır. Ülkemizin gençleri ABD kültürüne, kendi tarihlerinden daha fazla hayran ise Kudüs’ü, Halep’i, Bağdat’ı, Gırnata’yı, İstanbul’u tanımıyorsa bunun nedeni ortadadır.

Ve, ne hazindir ki; bu anlaşma hala yürürlüktedir… Onlara göre “Türkiye anahtar ülke.” Fulbright’ın ülkemizden sadece 2008, 2009 ve 2010 yıllarında geleceğin liderleri olarak yetiştirilmek üzere seçtiği 100’den fazla isim yer almaktadır. Bugünlerde de üniversitelerde programlar düzenleyip zeki öğrencilerimize burs vermenin yollarını arıyorlar.

Velhasılıkelam, bir ülkenin zihnini ancak eğitimle esir alabilirsiniz. Bir nesli ancak eğitimle yozlaştırabilirsiniz.

FETÖ, Fulbright eğitim anlaşmasıyla eğitim sitemine yerleştirildi. Bu anlaşmayla çocuklarımız ABD emperyalizmine göbekten bağlandı. Bu anlaşmanın artık feshedilmesi gerekmektedir. Çocuklarımızı, Amerika’nın elinden kurtarın! “

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.