ZAFER PARTİSİ: ERDOĞAN’IN 13. CUMHURBAŞKANLIĞI’ MAZBATASINDAKİ 13 RAKAMI NEDEN SİLİNİYOR?

ZAFER PARTİSİ: ERDOĞAN’IN 13. CUMHURBAŞKANLIĞI’ MAZBATASINDAKİ 13 RAKAMI NEDEN SİLİNİYOR?
Yayınlama: 16.01.2023
Düzenleme: 16.01.2023 13:39
A+
A-

Yüce Türk Milleti ve Değerli Basın Mensupları:
Ottawa Antlaşması yapıldı. Bu antlaşma için STK’lar, hükümet dışı unsurlar ve kuruluşlar çok önemli roller oynadılar. Özellikle Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği. Mayın temizlemenin sınır reformlarının vazgeçilmez bir parçası olduğu düşünülmekteydi. Bu antlaşmaya göre Aralık 2011 yılında Suriye sınırında 900 km’lik alan mayından temizlendi. Ancak normalde;
Hatay’da ; Islahiye, Cilvegöz, Yayladağı
Şanlıurfa’da; Mürşitpınar, Akçakale, Ceylanpınar
Kilisde; Öncüpınar
Gaziantep’te ; Karkamış , Çobanbey
Mardin’de ; Nusaybin, Şenyurt
Şırnak’ta ; Cizre sınır kapıları mevcut.
Bu kapılar var. Sınır geçişleri, sınır güvenliği bu kapılardan sağlanması gerekirken, Suriye’de önce bir iç karışıklık ve arkasından bir iç savaş ile milyonlarca insan neredeyse hiçbir kimlik bilgileri alınmadan, bizim manevi duygularımızla oynayarak yurdumuzun içine gönderildiler. Bugün geldiğimiz nokta belli. Suriye’nin Kuzeyi böyle, Irak’ın Kuzeyi böyle, İran’ın Güneybatısı sıkıntılı. Bizimde Güneydoğumuzu içine alacak bir pkkistan kurulması yani Büyük Ortadoğu Projesi ilmek ilmek işlenmektedir.
Maalesef Sayın Cumhurbaşkanımız da zamanında “Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanıyım” gibi talihsiz bir cümle kullanmıştı. Şimdi aynı tezgah bu sefer, yani mayın toplama işi, Ermenistan sınırında yine bir İsrail firması tarafından yapıldığı söyleniyor. Burada da Doğukapı ve Alican sınır kapıları bulunmaktadır. Aynı işlemler Türkiye- İran sınırında da yapılmaktadır. Bu projeler Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından desteklenmektedir. Biz bir Lüksemburg değiliz. Coğrafi olarak kritik bir bölgedeyiz. Bizim her şekilde demografik yapımız değiştirilmeye çalışılıyor. Biz, bölünmeye çalıştırılıyoruz. Güvenliğimiz sadece bizi ilgilendirir. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Sınır güvenliğimiz için sınırlarımıza mayın döşenmesi şarttır. Hatırlarsanız bunu sembolik olarak göstermek için gittiğimizde bizlere engel olunmuştu.
Sınır kapılarımız varken sınırlarımızdaki mayınların temizlenmesine neden gerek duyulmaktadır?
Bu TBMM’de neler oluyor Allah aşkına? Recep Tayyip Erdoğan’ın13. Cumhurbaşkanlığı mazbatasındaki 13 rakamı siliniyor neden? Sayın Meclis Başkanı böyle bir şeye neden gerek duydunuz? Aklımızla dalga geçmeyin.
Geçen hafta içerisinde TBMM’de çok ilginç bir olay yaşandı. Muhalefetin önerisi ile emeklilerin maaşlarını 5.500 TL’ den asgari ücret seviyesine çıkarılacak tasarının görüşülmesi esnasında, Meclis Başkan vekili, iktidar milletvekillerinin sayısının yetersiz olduğunu görünce oylamayı geciktirerek, bu milletvekillerini salona çağırarak, tüm emekliler için 8.500 TL taban fiyat kararı çıkacakken iktidara ait vekillerin ret oylarıyla bu karar çıkarılmadı. Dolayısıyla emeklilerin ellerine geçecek para tabanda 5.500 TL’ de kaldı.
İnsanlar, 25 – 30 TL’lik kıyma alıyorlar, lambaları açmayıp TV ışığında oturuyorlar. Isıtıcıları kapatıp battaniye ile oturuyorlar, pazar yerlerine ancak akşam saatlerinde gidiyorlar, çöpleri karıştırıyorlar.
Parklarda uzun süre oturup bir simidi bile 7 TL alıyorlar. Eskiden bir emekli, emekli ikramiyesi ile bir ev sahibi belki bir araba ve çocuklarının eğitimleri hatta evlendirilmelerini yaparken şimdi iki göz oda bile alamayacak bir duruma geldi. Açlığa ve sefalete itildiler, alım güçleri düştü. Bırakın alım güçlerini hayatlarını bile idam ettiremeyecek duruma geldiler. Bu mudur refah Türkiye’si?
EYT ayrı bir muamma. İnsanlar borçlarını kapatmak için banka kredisi çektiler, evlerini, araçlarını acil olarak satıyorlar. Siz hala onlara emekli maaşlarını ne zaman ödeyeceğinizi bile açıklamadınız. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bir muhatap bile bulunamıyor.
Bu arada geçen hafta, Tarım ve Çalışma Bakanlarına seslenip Amasya Çambükü köylülerinin arazilerinin hem tarım hem hayvancılık için OSB yapımına kurban edilmemesini istemiştir. Bunu bugün yine tekrarlıyoruz. Zararın neresinden dönülürse kardır.
Son günlerde Babacan’dan ve Davutoğlu’ndan, özellikle dilimizle ilgili Anayasadan Türk ibaresinin kaldırılmasıyla ilgili ve olmayan Kürt sorunu ile ilgili çıkışlar gelmektedir. Sizler kendi anadilleri diyerek Diyarbakır’da Kürtçeyi Trabzon’da Lazcayı , Düzce’de Abazacayı okullarda mı konuşturmak istiyorsunuz? Türk dili ne güne duruyor? Bu milleti ayakta tutan dil birliğidir. Siz bunu bölerseniz, ayırırsanız Türkiye’yi parçalarsınız.
Rahat bırakın artık Kürt vatandaşlarımızı, bırakın artık onlara ve Türk milletine HDP dayatmasını. İnsanlarımız zaten istedikleri yerde istedikleri dili konuşuyorlar gidin bakın sahil bölgesindeki otellere ya da büyük şehirlerdeki çoğu inşaat firması sahiplerine ya da müteahhitlerine, hiç Türk-Kürt ayrımı var mı?
Bırakın insanları istedikleri gibi yaşasınlar. Dayatmayın, sıkıştırmayın. Atatürk’le , Türkiye Cumhuriyeti ile Türkçe ile Türk sözcüğü ile derdi olmayan herkesi Zafer Partisi’ne bekliyoruz. Türkiye’nin her yerinde yaşama özgürlüğüne sahip Kürt vatandaşlarımızı gerçekten söylüyorum rahat bırakın artık.
Tabii burada şu gerçeği görmeliyiz Deva Partisi’nin bir anda Kürt vatandaşlarımızla aniden bu kadar ile ilgilenmesinin bir tek sebebi olabilir ki oda eğer HDP kapatılırsa bu oylara talip olmak. Herkes bu oyunu görüyor Ali Babacan hiç merak etmeyin.
Yargıtay tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hizb – ut Tahrir, farklı birçok il gezerek ‘Tehlikenin farkında mısınız?’diyerek Laikliği ve Medeni Kanun’u hedef alan konferanslar düzenledi. Bu toplantılarda bir tane Türk Bayrağına rastlanmadı. İnanır mısınız burası Türkiye. Bu konferansalar 25 Aralık’ta Ankara’nın göbeğinde TBMM’ye 1 km mesafede Kocatepe Kültür Merkezi’nde, 8 Ocak’ta İstanbul’da Esenyurt Nene Hatun Kültür Merkezi’nde , 13 Ocak’ta Adana Yüreğir Nene Hatun Konağı’nda düzenlendi. Bu Konferanslarda, değerlerinden, tarihinden, kültüründen kopuk bu nesli bize miras bırakan Laik Cumhuriyetin kendisi imiş deniyor. Şu insanlarının Cumhuriyet ile hesaplaşmaları bir türlü bitmedi.
Din kisvesi altında insanları maddi manevi sömürmek, erkek ve kız çocuklarına yapılan tacizler, 6 yaşlarındaki çocukları evlendirmelerde mi cumhuriyetin eseriydi. Kimseyi aldatmaya kalkmayın Zafer Partisi olarak cemaat ve tarikatları devlet işlerinde uzaklaştıracağız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Türk Milletine geri vereceğiz. Cumhuriyetimize temiz toplum düşüncesi ile, gençliğimiz sahip çıkacak, uyuşturucuya, her türlü şiddete hayır diyor saygılarımı sunuyorum.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.