ELİSA’DA KÜLTÜR VE TARİH SÖYLEŞİLERİ..

ELİSA’DA KÜLTÜR VE TARİH SÖYLEŞİLERİ..
Yayınlama: 01.06.2023
Düzenleme: 01.06.2023 18:09
A+
A-

Mustafa AKER- Bayburt’un İlk Sahaf kafeteryası Elisa Sahaf Ve Kitap evi başlattığı kültür tarih söyleşilerine Bayburt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Arş. Gör. Dr. Kurban Durmuşoğlu  tarafından sunumu gerçekleşirilen “ Moğol İstilâsı ve Horasan  Cengiz han’ın Liderlik Sırları”konularıyla sürdürüyor

2021 yılında faaliyete geçen, Elisa Bayburt Kitap Sahaf, Bayburt’un ilk sahaf yeri olarak bir ilke imza atmıştır.” açıklamasını yapan Elisa Bayburt Kitap Sahaf işyeri sahibi Ruhlar Çetin;”Faaliyete geçtiği günden itibaren, Bayburt halkına ve Bayburt da bulunan öğrencilere kapılarını sonsuza kadar açmıştır.

Kültür, tarih ve edebiyat anlamında başlatmış olduğu farklı disiplinler arası sohbetlerle de, yalnızca bir sahaftan ziyade, bir kültür evi görevini gönüllü olarak üstlenmiştir.

2021 yılında ilk sahaf etkinliğini Pendname kitabının tahlili ile başlayan ve 4 kişi ile katılımın gerçekleştiği etkinlik, bugün farklı disiplinler arası eserlerin işlediği konularla ve sohbetlerle devam etmiş ve katılım sayısı her geçen gün artmıştır.

Bu kapsamda, Aylak Adam, Üç Tarzı Siyaset, Büyük Fetih, Fakihler ve Sofuların Kavgası, İnsanın Anlam Arayışı, Sakıncalı Piyade, Dönüşüm gibi kitaplar, gruplar şeklinde okunmuş ve tahlil edilmiştir.

Bunların akabinde, Nazım Hikmet, Sezai Karakoç, Köy Enstitüleri, Tarihi Roman, Moğol İstilası, Hasan Sabbah ve İsmaililer ve Türkiye’de Doksanlar gibi konular Sahaf sohbetleri kapsamında konuşulmuş ve fikir alışverişi yapılmıştır.

Öğrenci etkinlikleri kapsamında, Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı, Oğuz Atay, Tahsin Yücel, II. Osman, Eses Orduları, Osmanlı Devletinin Kuzey Avrupa Politikası, Kitle Psikoloji gibi konular öğrencilerin sunumu ile katılımcılara anlatılmıştır. Bunlara ek olarak Bayburt Üniversitesinde bulunan Yüksek Lisans Öğrencilerinin katılımı ile lisans ve önlisans öğrencilerine, yüksek lisans hakkında bilgiler verilmiştir.

Sahaf konuşmaları kapsamında Bayburt Üniversitesinde bulunan Ahmet Bayar ve Mehmet Sever hocalarımızın katılımlarıyla öğrencilere bilgiler verilmiştir. Toplam olarak 2 sahaf konuşmaları, 3 Yüksek lisans konuşmaları, 11 Kitap Tahlili, 7 Öğrenci konuşmaları, 15 tane de sahaf sohbetleri yapılmıştır. Aktif olarak, her Cumartesi ve Pazar etkinliklerimiz hızla devam etmektedir”Dedi

Bayburt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Arş. Gör. Dr. Kurban Durmuşoğlu; “ Moğol İstilâsı ve Horasan Cengiz han’ın Liderlik Sırları” konusunda şu açıklamaları yaptı;”Moğollar Ortaçağ dünya tarihinde önemli rol oynayan ve İslâm dünyasındaki yıkımıyla bilinen bir imparatorluktur. İlk defa 7. yüzyılda Çin’deki T’ang sülâlesinin resmî tarihlerinde önemsiz küçük bir kabile olarak karşımıza çıkmaktadır. Moğollar 1206 yılında yapılan kurultayla karizmatik liderleri Cengiz Hanla adından söz ettirmeye başlamıştı.

Daha sonra yönünü Çin’e çeviren Cengiz buradaki Çin Devleti’ne karşı başarılar elde ederek Çin’i bir kısmını ele geçirmiştir. Cengiz Han yaptığı idarî, içtimaî ve askerî düzenlemelerle kendisine nispetle Cengiz’iler diye de anılan Moğolları tarihlerinde ilk defa düzenli bir teşkilâta kavuşturmuş ve onları cihan devleti telakkisiyle yeniden yapılandırmıştır.

Cengiz Han Çin’e yaptığı seferlerden sonra yönünü batıya çevirmişti. Bu dönemde batıda en büyük güç olarak Hârizmşahlar vardı ve İran’da idarî bir bölge olan Horasan bu devletin idaresi altındaydı.

Moğolların aslında ilk başlarda Hârizmşahlar’la ticarî ilişkilerini geliştirmek istediği kaynaklara yansımaktadır. Hatta bu yüzden Cengiz Han 1218 yılında 450 kişilik bir Moğol ticaret kervanını Hârizmşahlar’a göndermişti.

Ancak bu kervandakilerin tamamı dönemin Otrar Valisi İnalcık tarafından kılıçtan geçirilmiş ve mallarına el konulmuştur.

Yaşanan bu olay Moğolları ve Hârizmşahlar’ı karşı karşıya getirmiştir. Hârizmşahlar yapmış oldukları tarihî hatanın bedelini çok ağır ödemişlerdi.

Dönemin Hârizmşah hükümdarı Alâeddin Muhammed Moğollar karşısında herhangi bir savaşa girilmeden Hazar Denizi kenarındaki Âbeskûn adasına kadar kaçmıştı. Moğollar 1220-1221 yıllarında Cebe ve Subutay kumandasında gerçekleştirilen askerî harekâttan sonra Horasan üzerinden Irak -ı Acem ve Azerbaycan’a giren Moğol müfrezeleri, Kafkaslardan Karadenizin kuzeyine geçtikleri zaman gerilerinde virane halinde bir ülke bırakmışlardı.

Cengiz istilâsına maruz kalan Horasan büyük bir yıkıma uğramıştır. “Güneşin doğduğu yer, güneş ülkesi” anlamına gelen Horasan’da adeta güneş uzunca bir süre batmıştı. Moğolların eline düşen yerleşim yerleri yağmaya uğramıştı. Aynı zamanda dönemin önemli kültür merkezleri ola dört büyük Horasan şehri Merv, Nîşâbûr, Herât ve Belh’te katliam ve tahribat korkunç boyutlara ulaşmıştır.

Moğollar, Güney İran dışında bütün Orta ve Batı İran’ı yağmalamış ve halkının önemli bir kısmını öldürüp harabeye çevirdikleri ülkeyi kendi kaderine terk etmişlerdi.

Bu istilâ hareketi bölgeden halkın göç etmesine, nüfusun iyice azalmasına ve bütün üretim mekanizmasının bozulmasına, konulan keyfî ve yüksek vergilerde geriye kalan halkın daha fazla fakirleşmesine yol açmıştır.

Cengiz döneminde imarına izin verilmeyen Horasan onun ölümünden sonra yerine geçen oğlu Ögeday Han döneminden itibaren yeniden imar edilmeye başlamıştır. Ancak yapılan bütün çabalar elbette Horasan’ı eski günlerine döndürmeye yetmemişti.” Dedi.

Proğram  Sunumu yapan Bayburt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Arş. Gör. Dr. Kurban Durmuşoğlu ve diğer katılımcılara Teşekkür Belgesi Verilmesi ve İkramın ardından sona erdi

 

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.