Ali İhsan Dilmen’in kaleminden: SAVAŞA DEĞİL SANDIĞA GİDİYORUZ

Yayınlama: 13.05.2023
A+
A-

“Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik”

Artık kararımızı sandığa atmak için 24 saatten az zaman kaldı.

Yarın bu hakkımızı kullancağız.

Bazılarımız da kullanmamayı tercih edecek.

Bana göre tercih saygıya layıktır.

Biri diğerinden yasal ve hak bakımından daha değerli değildir.

Milletin kararına saygı gerekir, o karar Milli İrade için gereklidir.

Burada son düzlüğe girerken sizlerle bir konu hakkında görüşümü paylaşmak istiyorum.

İktidar tarafı bu seçimleri kazanmak için iki konuda odaklandı.

1- Savunma sanayi

2-Terörle işbirliği

Her iki konuda da muhalefet bu iddiaların yanlış, yalan ve iftira olduğunu söyleyerek savunma hattında durdu.

İktidarın söylemleri gerçekten doğru olsaydı, muhalefet tarafından bu iddialara karşı yalanlama yapılmazdı.

İktidar tarafından yapıldığı anlaşılan, özellikle “terörle işbirliği yapacaklar, teröristleri salacaklar” yalanlarını güçlendirmek için ülkenin bazı yerlerinde CHP parti logolu broşürler bastırıp dağıttırmaz, seçmenin kafasını karıştırmaz, bilgi kirlililiği oluşturmazdı.

Demek ki, Cumhurbaşkanının mitinglerinde dahi bu iddialara, yalanlara, manipülasyonlar yapılıyorsa bu kirlilikten bir fayda umuyor…

Kandil’den yapılan açıklamaların iktidar taraftarları tarafından sıklıkla kullanılması insanın aklına “Danışıklı dövüş” şikeli durum olduğunu düşündürmüyor da değil.

Hatırlayalım 2019 Yerel yönetim seçilerinde o mihraklar iktidar için doğrudan destek istemiş, düşüncelerini TRT’de açıklamışlardı.

Şimdi ise tam tersini yaparak iktidarın elini güçlendirmeye yarayacak açıklamalarıyla gündemdeler.

Bu da yetmemiş olacak ki, aralarında işbirliği var iddiasını güçlendirmek için yasadışı, ahlaksız yollara tevessül ediyorlar.

CHP parti amplemiyle korsan olarak basılan ve yakalanan broşürlerin varlığını iktidar yanlılarının son hamlesi olarak görmek gerekiyor.

İktidarın savunma sanayi üzerinden kullandığı “Egemen devlet, güçlü lider” tezi ne hikmetse piyasalarda çok egemen değil ve pahalılık almış başını gidiyor, iktidar pahalılığı, Türk lirasında yaşanan erimeyi durdurmak için “Dış güçlere (!) karşı egemenliğini kullanamıyor ve “Dış güçler” hükümete operasyon çekebiliyor!

Hasılı son söz olarak: Seçim ülkenin doğru yönetilmesini sağlamak için yapılıyor, seçim ülkenin egemenlik meselesi değil, Milli İradenin ortaya çıkması, mevcudun değerlendirilmesi, muhalefetin değerlendirilmesine ihtiyaç olup olmadığı, Milli İradenin değişim isteyip istemediği için yapılıyor..

Her seçim döneminde dillendirilen bizim “Beka sorunu” yoktur.

Varsa eğer beka sorunu o bizatihi ikttidarın kendi varlığına dair beka sorunudur.

Kısacası savaşa değil, seçime gidiyoruz.

Tercih ülkeyi kimin yöneteceğini belirlemek için yapılacak.

Sandıkta Değişim istiyor muyuz, istemiyor muyuz bunun kararını vereceğiz.

Ben oyumu değişimden yana kullanacağım.

Egede “Yetivesin gari” diye bir deyim vardır.

Bu değişimin arzusunun olgunlaştığını ifade eder.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.