***SUSURLUK-BANDIRMA ve İŞGALCİ FRANSA !

***SUSURLUK-BANDIRMA ve İŞGALCİ FRANSA !

Ramazan Serdar TOPRAKTEPE…Susurluk yerel basınında gazeteci köşe yazarlığı yapan bir arkadaşımız… 13/09/2021 Tarihli, ‘GÜNAYDIN’ Başlıklı bir yazısı geçti elime. Susurluk Tren İstasyonu Binasının tarihi değerine ait bazı açıklamalar yapmış. Yazısını okudum. Daha öncesinden de, 31/07/2013 Tarihli, ‘SUSURLUKTA PETROL BULUNDU’ diye bir yazısını bulmuştum. İkisini bir araya getirdim. Gazetesinde ve sitesinde yazdığı pekçok yazılarına vakıf biri olarak, sayın kardeşime müdahil olmak istedim. Öyle ya, ben de Susurlukluyum kardeşim !

Hatta, taaa Demirkapıdan, Yıldız-Babaköy-Karaköy hattından, Sultançayır, Kadıkırı, Söğütçayır hattından… SUSURLUK a kadar, tüm arazilerinde adımlar atmış oraları yaya olarak, nerede höyük var, nerede koru var, nerede mezar, nerede köprü var… gezmiş biriyim, bil de!

Adaşımı iyi tanıdığımı söyleyemem de, hemşehrim olması ve aynı sahalarda top koşturuyor olmamız, önemli ve yeterli ! Gazetecilerde genel bir hastalık vardır, hasetlik yaparlar ve başka birinin ismini, açıkça yazmazlar. Onu niye meşhur edeyim, ben en büyüküm derler de… Benim böyle bir derdim ve hastalığım yok. Konu ile ilgiliyse, herkesin adını açık açık yazarım ve kolay kolay, rumuz bile kullanmam.

Emperyalizmin en başarılı olduğu saha, sömürdükleri ve dejenere edip yavaş yavaş yok ettikleri toplumlara, kendilerini sevdirirler ve ‘KATİLİNE AŞIK BİR TOPLUM’ yaratırlar arkadaş. Bunu yaparken de ; toplumun önde gelenlerini, imamlarını, öğretmenlerini ve gazetecileri kullanırlar. Muvaffak da olurlar ne yalan ! Kasabının bıçağını yalayan koyun, muteberdir !

Konumuza gelecek olursak ; R.S. Topraktepe, Susurluk Tren İstasyon Binasının… tarihi değerine atıflar ve güzellemeler yaparak, bu değerli binanın olduğu gibi korunup kollanmasını isteyen, sözde… tarihe sahip çıkan bir yazı yazmış ! Sayın kardeşim, istersen gel seni benim köyüm Sultançayır a götüreyim. Orada da ; Bizanslılardan kalan bir taş köprü var, onu da eski haline getirelim istersen.

Veya, sahip çıktığın istasyon binasını yapan Fransızların, Yıldız Köyüne varmadan, giderken, hainlik yaparak kapattıkları BORAKS Maden işletmesinde, yıkılan patron-müdür villaları da var, ( O bahçeli evlere, sağlıklarında az imrenerek, bakmamışımdır…) onları da eski haline getirelim, olmaz mı ?

GELELİM KONUMUZA ;

Susurluk Tren İstasyonu. İzmir/Bandırma Trenyolunun bir istasyonu yani. Arkadaşımız aklınca biraz tarihçesini yazmış da eksik ? Hem de bayağı eksik…Ben de bu eksikliği tamamlamak için bu yazımla o olaya müdahil olmak istedim. Umarım, haddimi aşmamışımdır.

SUSURLUK TREN İSTASYONU…

Taş bir binadır, muhtemelen de Sultançayır Taş ocaklarından çıkarılan beyaz taş ile yapılmış olabilir. Sağlamlığı bu yüzden de olabilir. Meslektaşıma göre bu binanın imalatı 111 yıl. Şehrimizin en eski, en sade, en sağlam binası betimlemesine katılmıyorum. Biliyorum ki ayakta kalan daha eski binalarımız var. Meslektaşımın şikayeti sanırım niye burayı millileştirdik ? 3 cephesinde ne güzel ; “ Fransızca <Sou-Sıghırlık> ” yazıyormuş da, biz bunu boya ile kapatıp, üzerine TCDD nin ışıklı istasyon levhasını çakmışız ! Niye bu hainliği yapmışız ? Niye muhafaza etmemişiz ? Eleştirisi de bu minvalde. Osmanlıca da ; “Susığırlık” yazıyor. Hangisini muhafaza etmeliyiz acaba ? Ramazan Serdar TOPRAKTEPE Yazısı ;  https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=649797597264430&id=100067025864431&mibextid=Nif5oz

Cumhuriyetin 100. Yılındayız. Halen, emperyal kalıntıları ve emperyal uşakları içimizde. Keşke Yunan galip gelseydi diyenler de içimizde…Haaa, Türkiye yi Kapitülasyonlardan itibaren işgal etmiş, Fransız, İngiliz, İtalyanlar, Kurtuluş Savaşı verdiğimiz yıllarda yine Anadoludaydılar biliyorsunuz değil mi ? Balıkesir, Susurluk, Bandırma…. nasıl kurtuldu ve kimlerden ?

İzmir/Bandırma Demiryolu inşaasının Osmanlı döneminde gerçekleştiği ve inşaasında dediği gibi İtalyan, Fransız, Karadağlı, Arnavut ve başka birçok milletten 10.000 civarında işçi ve mühendis çalışmış olması bir vakıa olabilir de ; öncelikle yerli dediklerin TÜRK lerdir onun adını yazmıyorsun da, KARADAĞLI-ARNAVUT gibi bilmediğim milletlerin adını niye yazıyorsun. KARADAĞLI-ARNAVUT diye milletler var mıdır, incelemek lazım !

(En nihayetinde demiryolu ve tren garımızın inşası, Bir Fransız şirketi olan, “Société Ottomane du Chemin de fer de Smyrne-Cassaba et Prolongements / Osmanlı İzmir – Kasaba Demiryolu ve Uzantıları Şirketi (SCP)” tarafından tamamlanarak; Balıkesir-Susurluk arası, 16 Ekim 1912, Susurluk-Bandırma arası da 11 Aralık 1912 tarihinde hizmete açıldı…) Demişsin !

Vay be ! O FRANSA, o Fransızlar… ne büyük adamlarmış. Osmanlıdan parayı alıp ta mı yapmışlar, yoksa Türklerin kara gözünü kara kaşını sevdikleri için, bedavadan mı yapmışlar? Koruyacağız ya, bu bilgi önemli arkadaşım…

İSTASYON CADDESİ… Bu cadde de ayak izlerim çoktur da,  “Öyle ki şehrimizin en büyük ve en işlek caddesine İstasyon Caddesi adı verildi.” Demişsin ! Bu cadde, Fransa aşığı, fransızlara aşık susurluklar tarafından minnettar olunup verildi gibi bir anlam çıkıyor bu güzellemenden ! Keşke, Belediyeye gidip bu cadde adının tarihçesini bir araştırsaydın. Susurlukta FRANSIZ AŞIĞI kimse veya minnettar BELEDİYE olduğunu sanmıyorum da, stadın oradan o cadde elbette istasyona kadar gidiyor. Gittiği yerin adı, emperyal bir isim değildir. FRANSA CADDESİ denilseydi belki dediğin gibi bir mana çıkabilirdi !

SUSURLUK Sultançayır BORAKS Madenleri işletmesiyle, Osmanlılar döneminde zaten Fransızların işgali altındaydı. Ben de, Fransızların işlettiği ve giderken üzerlerine beton döküp girmemizi engelledikleri o madenlerin bir amelesinin çocuğuyum. 1912 doğumlu babam, 1969 da öldüğünde emekli imiş, nereden derseniz, Fransızların işlettiği ; SULTANÇAYIR BORAKS MADENLERİNDEN… Ramazan Narin  BOR MADENCİSİNİN OĞLUYUM ! Yazım (1)   https://www.facebook.com/notes/686688178617221

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=921792459557952&id=100051816193948&mibextid=Nif5oz

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=597280685342466&id=100051816193948&mibextid=Nif5oz  SULTANÇAYIR ve ETİMADEN Yazım (2)

https://gercekbandirma.com/milli-ders-susurluk-bandirma MİLLİ DERS SUSURLUK-BANDIRMA Yazım (3)

Bu 3 yazım da Fransızların, benim köyümde, benim şehrimde neler yaptıklarını emperyalizmi göreceksiniz, sömürüyü göreceksiniz…  eğer okursanız, ben de tarihe ait bilgileri sundum. Fransanın köpekliğini yapan Yunanlıların 16-17-18 mayıs 1919 da, köyümüzdeki portalara fener astırıp sokaklarında nasıl gezdiğini de göreceksiniz. Kuvva-yi Milliyenin 16 Mayıs akşamı Balıkesir Alacamescid de nasıl kurulduğunu, Başbuğ M. Kemal ve arkadaşlarının Samsundan kurtuluşu nasıl başlattığını bilmeyenler, Fransızların Güneydoğu Anadoluda nasıl fink attığını bilmeyenler, Fransa ya aşık olabilirler. Ama Susurluk ta Fransız aşığı yoktur. Fransaya hayran olanlar yoktur.

Fransızların işbu Demiryolunu inşaa etmelerinin sebebi, başta Sultançayır, sonra kaz dağlarından çıkardıkları madenleri Bandırma Limanına, oradan da Fransaya sevk etmek içindir. Bandırma Limanını da Fransızlar yapmış ve işletmiştir yüzyıllarca… O konuda da çok yazılarım oldu. Oturalım, kalkalım amenna ama Başbuğ ATATÜRK e ve onun zekasına şükredelim ki, bugün Sultançayır, bugün Bandırma Limanı, şimdilik TÜRKLERİNDİR. Emperyalistlerin günümüzdeki maşaları, buraları yeniden Fransıza teslim etmek için, Fransa ve fransız aşkını sergileyebilir. Buna dikkat edeceğiz. İçimizde halen knipto fransız var mıdır ? Kripto yunan ve rum var mıdır ? Vardır efendim.

Şimdi, tarihi eser nedir ne değildir konusunu uzmanlarına bırakalım da… korunması gereken yapılar, zaten kanunla korunuyor. Susurluk İSTASYON Taş binası da korunacaksa korunsun ama; millileştirdiğimiz bu yerlerde, kimse kusura bakmasın Fransa bayrağı dalgalandırmayacağız. Sahi, Türkler de emperyal dönemlerinde, çok gezindiler Avrupanın her yerinde. Oralarda TÜRKÇE isimlerle o yapılar, hala korunuyor mu sanıyorsunuz ?   Esenlikler TTK… 25/10/2023   NOGAYTÜRK