“LOZAN ANTLAŞMASI”

“LOZAN ANTLAŞMASI”
Yayınlama: 23.07.2023
A+
A-
Büyük İsrail (Arz-ı Mevut) için Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında Büyük Kürdistan” devleti kurma planları ile beraber doğuda bir ermeni devleti kurulması vardı.
Bunun üzerine doğuda ermeniler çoluk,çocuk demeden katletmeye başlardılar.
Kadınlarımıza tevevüz sıradanlaşmıştı.
 100 yıl önce planlaşmıştı.
1. Dünya Savaşı sonucunda 24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan antlaşmaya göre.
TBMM temsilcileriyle,
Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri katıldı.
TBMM Hükümetini, İsmet İnönü başkanlığında Dr. Rıza Nur Bey ve Hasan Saka’dan oluşan heyet temsil etti.
20 Kasım 1922’de başlayan görüşmeler boğazlar sorunu, kapitülasyonlar, Musul-Kerkük ve Osmanlı Devleti’nin borçları gibi nedenlerden dolayı kesilmesinin ardından 23 Nisan 1923’te yeniden başladı.
Görüşmeler sonunda varılan anlaşmaya göre,
Türkiye’nin sınırları çizildi.
Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçildi.
Kapitülasyonlar Lozan Antlaşması ile kesin olarak kaldırılırken, Bozcaada ve Gökçeada Türkiye’ye bırakıldı.
İtalyanlara bırakılan On İki Ada,
 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’nın çekilmesiyle Yunanistan’a bırakıldı.
Anlaşmayla İstanbul’daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumların Yunanistan’a, Batı Trakya hariç diğer illerdeki Türklerin ise Türkiye’ye gönderilmesi suretiyle iki ülke arasında nüfus mübadelesine karar verildi.
20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile de Lozan’da üzerinde en çok durulan başlıklardan Boğazlar konusu çözüme kavuşturuldu.
Tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edildi
Antlaşma uyarınca Türk Devleti’nin sınırları içindeki yabancı okulların Türk kanunlarına uyması, okulların öğreniminin Türk Devleti tarafından düzenlenmesi kayıt altına alındı.
Fener Rum Patrikhanesi’nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartıyla Türkiye’de kalması kabul edilirken, azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırıldı, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edildi.
I. TBMM tarafından imzalanan,
II. TBMM tarafından onaylanan antlaşmayla, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve Misak-ı Milli, itilaf devletleri tarafından resmen tanındı ve kabul edildi, Sevr Antlaşması geçersiz hale geldi.
Türkiye, savaş tazminatı ödemekten kurtuldu,
Ülke sınırları Irak sınırı hariç belli oldu ve Türkiye açısından
I.Dünya Savaşı sona erdi.
Bugün lozanın intkamını almak için BOP  emperyalist proje devam ediyor.
Resmi adım ise 1991’de Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgali ile atıldı.
 Lozan’daki Güneydoğu sınırımızı tanımayan ABD, Irak’ın kuzeyinde 32. ve 36. paralel arasını uçuşa yasak bölge ilan etti.
Anında.!
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağımsızlık alanı oluşturuldu.
2017’de Mesut Barzani tam bağımsızlık için referandum kararı aldı ve sandıktan bağımsızlık çıktı.!
Ama ABD, “Henüz vakit gelmedi’ diyerek sandıktan çıkan kararı askıya aldırdı.
Kürdistan’ haritasında yer verilmiş haritada Sivas’tan başlayıp Kars’a uzanan ve Hatay’a kadar Türkiye’nin birçok ili ‘Kürdistan’ sınırları içinde gösterilmişti.”
 
Turgut Özal da bu mantığıyla 40 binden fazla insanımızı teröre kurban verirken trilyonlarca dolar maddi kayıp yaşadık. 
AKP iktidarları,
IKBY-Barzanilerle dostlukta zirve yaptı.
Irak’ın kuzeyini ülkemizden giden malum inşaat firmaları yeniden imar etti, desek hiç abartmış olmayız.
Kuzey Irak yönetiminin dünyaya açılan kapısı Türkiye oldu.
Hatta ülkemize soğan, patates, sıvı yağ ve hayvan bile sattılar.
2007’de başbakan olan Erdoğan, “Barzani, bizim muhatabımız olamaz. 
Şu an kendisi terör örgütüne yataklık yapan durumundadır” derken  çok sıcak muhatap oluyorlar.
Neden acaba?
Öyle ki bu şahsa kırmızı halı serildi, devlet protokolü uygulandı.
Gurur duyuyoruz, sloganları atıldı.
Hatta 29 Ekim 2014’te bunlar peşmergelerini, Suriye ordusu ile savaşması için ülkemiz topraklarından geçmesine bile izin verildi..
Erdoğan seçimi kazandı.
Barzani; “Kürdistan Bölgesi adına, yeniden Türkiye Cumhurbaşkanı seçilen  Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum.
Bakın ne diyor Mesut Barzani:
“Unutmayalım ki, Lozan’ın kötü sonuçlarıyla yüzleşmek ve hataları düzeltmek sadece Kürt halkının değil, bölge devletlerinin ve uluslararası denklemlerde söz sahibi olan ülkelerin de omuzlarındadır…
Lozan Antlaşması’nın Kürdistan halkının kaderi üzerindeki etkisi ve sonuçları sayılamayacak kadar felaket, hak mahrumiyeti, ötekileştirme ve inkarla doludur.
Bu anlaşmanın asıl mağduru Kürdistan halkı olmuştur, çünkü binlerce yıldır köklerini bu topraklarda ve coğrafyada salmış bir halkın temel hak ve iradesi dikkate alınmamıştır.
Lozan Antlaşması’ndan üç yıl önce Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması, Kürtlerin her millet için meşru ve mutlak hakkı olan bağımsızlık hakkından yararlanmalarına izin vermiş, ancak Lozan Antlaşması’nda Kürtlere kısıtlamalar konularak umutları söndürülmüştür.
“Kürdistan halkının temel sorunu bölgedeki milletlerle değil, rejimlerle, diktatörlerle, yanlış politika ve baskıya karşı olmuştur.
Bu görev içerisinde dar çıkarlardan vazgeçmeli ve Kürdistan tüm çıkarların üzerinde görülmelidir” diyen Barzani,
konferansa başarılar diledi. (27-05-2023
Burada dikkatinizi bir noktaya çekmek isterim.
Lozan antlaşmasına karşı çıkanlar.
TÜRKİYE üzerinde kötü niyetleri olan içimizdeki kurtuluş savaşından kalma  yunan ve kripto ermeni uşaklarıdır.
Lozan Antlaşması ile “TÜRKİYE’NİN TAPUSU TESCİL EDİLMİŞTİR”
 
Lozan antlaşmasında
ATATÜRK ve İsmet İNÖNÜ başta olmak üzere isimli isimsiz kahramanların
Hepsine selam olsun!
Kabirleri nurla dolsun!
Ruhları şad mekanları cennet olsun.!
Hepsini saygıyla hasretle anıyorum.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.